Bir şeyler karalamak hayatın stresinden bir nebze olsun uzaklaştırıyor insanı. Bazı şeyleri tam, bazı şeyleri eksik yapmak. Bize insani olan tarafımızı gösteren bir durum. Bunun tam aksi de beklenemezdi zaten. Aklımızdakilerin bir bir uçup gitmeye başlamadan önce yapmamız gereken şey sanırım daha fazlasını yazabilmek. En güzel tarafı bu sanırım. Başka türlü olsa nasıl olurdu? Bunu da anlamak güç.
Yaratıcı imgelemede sıkça adı geçen düşsel durumlar, içsel rehberler, bilgelik gibi kavramlar hayata biraz daha uzak duruyor. Hayatın uzağında yer alıyor. İçimize çekmeden bir şey nasıl bizden olabilir ki? Denemeden hemen yanılmayı mı göze almalıyız? Bu ve bunun gibi bir sürü detay aslında ne yapmak istediğimizi bize tam olarak sunuyor. Bir yerlerde duraksıyorsak eğer yola devam etmek için sebepler arıyorsak, bunlar emin olun gözümüzün tam önündeler. Sadece görmek ve hissetmek için doğru zamanın evrilmesini bekliyorlar.
Hayat bir düş gibi bu pencereden bakınca. Sanki hiç varolmadığımız bir dünyaya seslenir gibi bazı detaylar ama orada birileri var. Birileri sizin ne yaptığınızı bilerek, sizinle olmak istediği için orada bulunuyor. Daha başka türlü olamazdı zaten. Kabullenme burada başlıyor. Bir şeyleri idrak edebilmek. Daha fazlası için hazır olmak ve daha başka bir yola doğru evrilmek. Hepsi en başında bahsettiğimiz detayların içindeler. Sadece görmek isteyenler için açılmış bir kapı ve bu kapıdan girmesi gerekenler sıradalar.
Hayat içindeki tüm tuhaf yanlarıyla beraber güzel. Stargate izlemek gibi. Defalarca belki defalarca aynı şeyi yapmak gibi ama hepsinin bir anlamı var. Hepsinin içinde saklı olan bir şeyler var. Bunu görebilmekte yeterli bazen durumları tam olarak anlayabilmek için. Başka seçenekler çok fazla hayatımızın içine dahil olmuyor. Olanlar da sınırlı zaten. Sınırlı olanları sınırsıza çevirmekte bizim elimizde aslında. Sadece nasıl yapmamız gerektiğini bilirsek, bu işler biraz daha kolaylaşacaktır. Bunun olması için gerekli aralığı tanımak lazım.
Dizi izlemek bambaşka bir keyif. Hayatın içindeki anlamsız şeyleri alıp bir araya getiriyor. Anadolunun göbeğinde yaşayanlar için durum bu gerçeklikten çok farklı olmıyor nedense. Daha başka seçenekler olsa da en güzeli sanırım, görsel olarak tatmin olabilmekte. Bunu yaparken de yapmamız gerekenler en başında belirlenmiş. Bu süreci adam gibi anlayabilirsek, imkanlarımızı da kullanarak bambaşka bir yere doğru evrilmesini sağlayabiliriz.
Sıkıntılardan uzaklaşmanın en birinci yolu sanırım doğruluk arayışı ve bu arayış içinde karşımıza çıkan fırsatları değerlendirmekte. Bunu gerçekten yapabilirsek, işte o zaman işler beklediğimizden çok daha farklı olmaktadır. Bunu göz önüne aldığımız zaman işlerin daha katmanlı ve güzel olduğunu görebiliriz. Bunun olabilmesi için bir şans verilmesi gerekiyorsa, önce bu şansı kendimize vermeliyiz. Bu şekilde ancak işleri rayına sokabiliriz. İçimizdeki ruhsal enerjinin aydınlığa doğru dönüşmesini daha başka nasıl açıklayabilirsiniz ki? Hayat tüm bunlarla bir bütün ve bütün olmaya devam ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder