26 Aralık 2012 Çarşamba

The Hobbit: An Unexpected Journey

Sinemaya gitmeyeli baya uzun zaman olmuştu. Sabah yapılacak işlerim vardı ama kafamda da sinemaya gitme gibi br düşünce belirmişti. Sürekli ertelediğim ve bugün, yarın derken uzayan bir döngüde devam eden bir serüvendi benim için. Sabah erken kalktım ama biraz oyalandım tabi. Daha sonra Kyk'ya gitmek üzere yola çıktım. Bu sene burs almaya başlayacağım. Onun son işlemleri için gitmem gerekiyordu. Kafamda bir hesap yapmıştım. Kyk'dan çıkınca direk dolmuşa binip sinemaya gidecektim. Bu planım neredeyse zamanı iyi ayarlayamamdan dolayı suya düşecekti ama gitmeyi başardım.




Seans başladıktan 10 dakika sonra içeriye girebildim. İçerde 1 kişi vardı. Koca salonda tek başınaymış gibi hissetmek çok keyifli. Bu film ayrıca benim ilk 3d deneyimim olacaktı. Kafamda bir şey yoktu ama teknolojinin müthişliği karşısında, saygıyla eğildim. Çok canlı bir atmosferde film izlemeyi sağlıyor. Keyifli bir yere oturduktan sonra filmi izlemeye başladım. Beni eski zamanlara götürdü. LOTR'in ilk çıktığı zaman aklıma geldi ve ne kadar uzun zaman geçtiğini anladım. Bu zaman diliminde çok değişmiştim. Bu değişimleri şimdi daha net görebiliyordum.




Film başladığında Shire ile karşılaşmak olağanüstüydü. 3D teknolojisi de girince işlerin rengi çok değişmişti. Yakaladıkları atmosfer sanki bir şiiri anımsatıyordu. Keyifle izlerken bir anda Gandalf'ı yeniden gördüm. Gri Gandalf tabiki. Aradan geçen zaman kitabı ilk okuyuşum ve Peter Jackson'un dehası inanılmaz keyifli düşüncelere dalmama yol açtı. Hobbitler arasında en çok dikkat ettiğim husus sıkı birer tütün içicisi olmaları. Tolkien'in kafasındaki eski dünyaya ait hazlar içinde bu detayın da olması enteresan.




Cüceler her zamanki gibi en büyüleyici halleriyle karşımdaydılar. Cücelere karşı yakınlık hissederim. Kendi karakterimde de benzer yanlar görmek ve fevri tavırları beni her zaman etkilemiştir. Cüce kral çok çok iyi betimlenmiş. Sahneler, çekimler, makyajlar çok çok başarılı. Biraz önce The Hobbit'in yapım aşamasını da izlerken, adamların ne derece büyük bir iş yaptığını anlamak ve yapılanı görmek, insana haz veriyor. Tüm detaylar güzeldi ama orc ve troll atmosferlerini sevmedim. LOTR'daki orclar daha başarılı. Bu troll ve orclar çok temizler. Orc dediğin, troll dediğin pis olmalı, insanı tiksindirmeli.

Varglar da çok ürkütücü olmamış. LOTR atmosferinde daha iyi betimlendiklerini düşünüyorum. Çekilen sahneler ve maceranın 3 film olarak yayınlanması fikri, fanları gerçekten büyüleyen ve mevzunun detaya inilmesi anlamında çok başarılı bir karar. Tüm set inanılmaz bir atmosferle hazırlanmış.




Gelelim yüzük meselesine. Gollum ve Bilbo arasında geçen diyaloglar çok başarılı olmuş. Gollum gene çift kişiliğinde ve ızdırabında devam etmekte. Hikayeyi herkes az çok biliyordur sanırım. Bir enteresan detay da cüce krallığı düşerken, elflerin buna seyirci kalmaları. Oradaki geyğe binmiş elf kralı ve efradı çok başarılı tasvir edilmiş.

Cüceler hem görüntü, hem de mizac anlamında perdeye çok net aktarılmış. Kafamda daha başka bir cüce canlanmıyordu. Özellikle karakterlerin artması, daha mistik bir atmosfer vermiş. Arada söylenen şarkılar ve hüzünlü/gaz atmosfer büyüleyici.




Filmden inanılmaz keyif aldım. Peter Jackson'ın perdeye aktardığı dünya bazı insanların hayal gücündeki gibi olmayabilir. Arkadaki emeği ve çalışmaları görünce, bu adamın cidden bu işin altından kalkabildiğini görmek insanı keyiflendiriyor. Bize perde de olsa Orta dünyayı göstermesi bile bence takdire şayan. Günüm kısaca güzel geçti. Uzun zamandır sinemaya gitmiyordum. Bu gidişim de anlamlı oldu. Beklentilerimi karşıladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder