Albüm başlangıcı ve bitişi arasında çok fazla duyguya hitap ediyor. Bu albümü mutsuzken, dalgınken, düşünürken, kızgınken ya da kafanız çok karışıkken dinlediğinizde, kendi içindeki açılımları daha net görebilirsiniz. Sesle ifade edilen bir eseri yazı ile tanımlamak zor. Elimden geldiği kadarı ile, bana ifade ettiği duygular içinde bu albüm için bir şeyler karalamak niyetindeydim. Sonunda bu amacıma uygun bir an yakaladım ve bir şeyler yazmaya karar verdim.
Albüm 2007 yılında çıktı. O yıl benim için karmaşalı yıllardan bir tanesiydi. Dünya üstüme üstüme geldiğinde sığındığım liman, Ulver değildi. Daha çok bildiğim bir limandı. Arada uğradığım ve hemen uzaklaştığım. Müzik zevkimdeki hafif değişiklikler ve daha minimal işlerden zevk alma sürecim, sıkıntıların tavana vurduğu yıllarda arttı. Bu yıllar geçerken içimde öfke, nefret, bıkkınlık, yalnızlık, sevgisizlik ve kaybolmuşluk vardı. Bu duyguları doom içinde tanımlamak daha uygun geliyordu. Katatonia dinliyordum ve inanılmaz sıkıntılar yaşıyordum.
Ulver bu zamanların sonuna doğru ve kafamın hafif toparlandığı dönemde, elimde duran ama içindeki kıymeti bilmediğim, sanatsal algı ve tüm ihtişamı ile karşımda duruyordu. Bunu yavaş yavaş anlamaya başlamıştım. 2010 yılında Shadows of the sun benim için bir şeyler ifade etmeye başlamıştı. Dinlerken en azından sakin kalabiliyordum. Zaman içinde bu albümün bundan çok daha öte ve bir başyapıt olduğunu anladım.
Sanat tanımı ya da müziğin içindeki o minimal işler zamanla kendini gösteriyor. Daha erken dönemlerde anlamadığımdan dolayı bir şey ifade etmeyen işler, daha keyifli gelmeye başlıyor. O zaman içinde bu dinlenmeyen gruplar için vasat algısı yoktu. Sadece bana göre uzaktaydı. Stoner'ın tür olarak şu zamanda bana çok uzak gelmesi gibi. Çok başarılı işler yapan grupları bilsem de, dinlemek için gücüm yok açıkcası.
Shadows of the sun albümü kesinlikle Ulver tarihinde bir dönüm noktasıdır. Ulver'in neler yapabileceğini en minimal haliyle sahneleyen, perdesiz bir tiyatro gibi de algılanabilir. O kadar minimal ve şahane bir atmosfer var ki içinde, dinlerken kaybolmak ve o kayboluş içinde anlamlar bulmak mümkün. Ulver bu işin içindeki minimalizmi, post-ambient-electronic kavramlarını çok başarılı bir şekilde harmanlayabilen bir grup. Garm'ın sıkıntılı minimal vocalleri ise işin içinde katmanlı bir yol açıyor.
Şarkı şarkı albümden bahsetmeyeceğim ama giriş parçası Eos'u dinleyenler bu albümün ne olup, ne olmadığı hakkında fikir edinebilirler. Albüm konsept olarak size bir halat sunuyor. Boşluktaysanız ve çıkmak istiyorsanız, yapmanız gereken tek şey o halata güvenmek. Biliyorum çok fazla kırıldınız, çok fazla yıprandınız, bunla kaybedecek zamanınız yok, biliyorum! Burada durun ve sadece bir şans verin. Bu şans ile içinizdeki bazı değerler yeniden anlamlı hale gelecek ve güvenmeye başlayabileceksiniz. Bunların nasıl olduğunu anlamasınız bile orada olacaksınız, anlamasanız da bileceksiniz. Bilmek; içinizde gelişen ve büyüyen o yoğun duyguları özgür bırakacak ve yeniden nefes alır hale geleceksiniz. Çok fazla mutsuzsanız sizi frenleyecek, belki sizde biraz isterseniz sizi sakinleştirecek.
Bazen elimizde olanları görmeyiz. Elimizde olanlara değer vermeyiz. Bu değer bilmeme durumu aslında anlamamaktan kaynaklanır. Ne olup, ne olmadığı hakkında fikir sahibi olduğumuz şeyler üzerine daha belirgin yargılar geliştiririz. Bazı şeyleri ise direk hükümle alteder ve onları yargılarız. Onları öteleriz, tıpkı çoğu zaman kendimizi kendimizi ötelediğimiz gibi. Bazen şans verdiklerimiz bizim kurtarıcımız olabiliyor. Küçük şeyler aslında kurtarıcımız. Bugünkü konumuz Ulver olduğuna göre, neden birilerinin içindeki huzursuzluğa çare olmasın ve bir an olsun onu dindirmesin.
Sözlerimin ulaştığı insanları bilmiyorum, onları görmedim, onlarla konuşmadım ama ortak bir noktamız olduğunu biliyorum. Hayatta bir arayışımızın olduğunu vce bizi burada buluşturduğunu da biliyorum. Bugün uzunca bir süre kulaklarımda sadece Ulver'in yankısı vardı. Eğer sizde isterseniz bu yaşlı kurtlar size de ulaşacak. Ulver nordik lisanında kurtlar demek. Yapılan müzik ve o soğuk atmosfer ile uyumlu bir isim ne dersiniz? Minimalizmi sevenler ve yeni şeyler dinlemek isteyenler için, kışa girdiğimiz bu zamanlarda Shadows of the sun albümü çok ideal bir seçim. Ulver'in bu şarkılarda benle beraber koştuğunu biliyorum. Bu bir sürü ve Ulver onun bir parçası ama önemli bir parçası.
The sun is far away
It goes in circles
Someone dies
Someone lives
In pain
It is burning
Into the thin air
Of the nature
Of a culture
On the dark side
Under the moon
The wolves gather




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder