Herkesin hayatında irili ufaklı bir sürü sorun vardır. Bu sorunlar baze yaşama isteğimizi de yanında götürürler. Bunlarla bir şekilde uğraşırız. Aslında objektif bir yerden bakarsak, bu sorunlar hayattaki haz algımızı etkilemektedir. Bu sorunların hiçbirisi olmasaydı; ne olduğumuz kişi olurduk, ne de hayattan aldığımız hazzı bu şekilde alabilirdik. Hepsi tamamen iç içe geçmiş detaylar üzerine kurulu. Bir çok sorun olabilecek materyal var elimizde ya da hayatın kendisinde. Fiziksel görünüşümüzden tutun da, düşüncedeki bozukluklara, maddi sorunlardan, metafizik sorunlara kadar bir sürü örneği kendi içinde barındırıyor.
Sorunların olduğu yerde elbette çözümler de var. Çözebilmek için zaman ayırmamız gerekiyor ve cidden üzerine düşünmemiz gerekiyor. Bu düzlemlerde çalışabilirsek, sorun olan şeylerin üstesinden gelmek aslında hiçte zor olmayacaktır. Bakış açımız bu ölçütlerde yeniden şekillenecek ve yeniden kendimizi tanımlama fırsatı verecektir. Sadece nerede olduğumuzu, sorunların gerçekten ne ifade ettiğini ve bu sorunları çözmek için neler yapmamız gerektiğini bilelim. Bunları algılayabilirsek, sorun olan şeylerin üstesinden gelmek çok daha kolay. Önemli olan nasıl baktığımız aslında. Her bakış açısında bazen bir problem olsa da, bazı çözümler bu problemli bakış açıları içinde saklı. Basit düzlemler içinde değerlendirmelerimizi yaparsak, bize geri dönüşü daha sağlıklı olacaktır.
Sorunların bir de sosyal düzlemi vardır. Cidden çok büyük olan şeyler karşımızdaki insanı da etkileyebilmektedir. Size olan sevgisinden dolayı çözmek için uğraşmakta ama bazı problemler bireysel olduğu için, bunu kendi içinde çözememektedir. Bu çözümsüzlük hali ister istemez, onun da hayatında yeni sorunlara yol açmaktadır. Burada en iyi çözüm bazı şeyleri anlatmamaktır. Anlatılmayan şeyler, içsel anlamda daha kolay çözümlere ulaşabilir. Anlatıldıkça acısı ve sıkıntısı artmaktadır. Doğrudan ya da dolaylı olarak hem sizi, hem de karşıdaki insanı etkileyebilmektedir. Bunun en iyi çözümü sabretmektir. Eski bilgelerin ya da klasik eserlerin tamamında işlenen konulardan birisi de "sabır" dır. Bunu doğru algılayabilirsek, sorunlarımızın çözümününde bu düzlemde yattığını daha net görebiliriz.
Karşıdaki insana zarar vermemek için atılan bir adım ve sonrasında gelen çözümler önemlidir. Kendi sorunlarımız ne kadar büyük olursa olsun, bazen dillendirmemek, kendi içimizdeki çözüm açısından çok daha mantıklı olmaktadır. Bu sorunlara bakış açımızı da değiştirecek ve şikayetsiz, sabırlı bir düzleme çekecektir düşüncelerimizi. Bu düzlemde hareket edersek, ona buna isyan etmemiz de zorlaşacaktır. İsyan yerine çözüm üzerine odaklanmak daha kolaydır. Olumsuz ruh halini oradan oraya taşımak ise en kolay çözüm gibi durmaktadır ama yanlıştır. Kendi içsel bütünlüğümüzü şikayet ve bunun gibi dışa dönük yaklaşımlar bozmaktadır. Bu düzlemnin bozulmasını istemiyorsak ve çözüm arıyorsak, kendi içimize yönelmeli ve içsel yolculuğumuzun tam olarak nereye doğru olduğunu anlamaya çalışmalıyız. Bu çabalar uygun zaman geldiğinde toplanacak ve sorunlar ortadan kalkacaktır. Tamamen sorunsuz bir hayat elbette olamaz.
Hayatın içindeki hazların ya da değerlerin çoğu, sorunlar süzgecinden geçtikten sonra anlamlı hale gelmektedir. Bunu doğru şekilde algılayabilirsek, o zaman sıkıntımız bir parça azalacak ve nefes alabileceğiz. Bunlar adım adım gerçekleşecek doğrular. Adım atmanın en güzel yanı sanırım, o anda karar verebilmektir. Bu durumu kararlı bir hale çekebilirsek, o zaman rahat edeceğiz. İlk olarak sorunları paylaşımı min'a indirmekle başlayabiliriz. Bunu adım adım yapmalıyız ki, karşımızdaki insanlar açısından paylaşımsızlık ile yaftalanmak yerine daha anlaşılabilir olmalıyız. Sorun dediğimiz şeyleri, kendimize saklarsak, en azından büyükleri için konuşuyorum. Tekrardan doğan gücü kendinden bulamayacaktır bu sorunlar. Tekrar etmeyen şeyler ise yavaş yavaş azalarak yok olmaya doğru ilerleyecektir.
Sabır gerçekten önemli bir erdem. Sabretmeli ve şiddetten uzak durabilmeliyiz. Öyle ya da böyle bu eylemlerin tamamı yıkıcı sonuçlar doğuracaktır. Şiddet anlık rahatlama verse dahi, sorunlar için çözüm içinde yer almaz. Sadece kafa karıştırır ve uzaklaştırır bu yaşamın gerçekliğinden. O zaman sabredebilmek, bize gerçekten güzellikler barındıran kapıları açacaktır. Bu açılan kapılarda ise bize ödüller sunulmaktadır. Hayatın içindeki refah ya da mutluluk bu ödüller içinde kendine yer bulmaktadır. Bunu net olarak görebilirsek, o zaman hayatın anlamlı hale gelmesi daha kolay olacaktır. Her şey en başından beri bir çaba ve sabır içermektedir. Gerekli çabayı ve sabrı gösterirsek, "mutluluk" denen kavramı, hem haketmiş hem de bunu gerçekten sindirmiş oluruz. Daha mutlu zamanlar için biraz daha sabır...


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder