Bugün güzel bir gündü. İdefix'den kitaplarım gelince insan ayrı bir mutlu oluyor. Eskiktaplarım isminde bir site keşfettim ve burada yeterince e-book bulabildim. Tesadüfen ilgilendiğim mevzular ile alakalı, bir sürü e-book ile karşılaştım. Bunu görmek cidden beni sevindirdi. Elimde o kadar para yoktu ve bu kitaplara harcayacaktım. Bir şekilde bana ulaşmaları sağlandı. Böyle durumlarda ilahi bir güce inanmamak elde değil.
Latince öğrenme girişimleri şu an için askıda. Söz verenler sözlerini tutsaydı, şu anda belki daha farklı olurdu. Bireysel uğraşlara kaldı gene olay. Bir şekilde altından kalkabilirim diye düşünüyorum. Bu geceyi ve eskiden daha karanlık geceleri düşününce, bir günümün diğer günden farklı olduğunu daha net görebiliyorum. Belki eskisi kadar sakin biri değilim ama artık elimde değil. Sakin kalmaya çalışıyorum. Arkada kalan zor zamanları net olarak görebiliyorum. Çok zordu açıkcası. İyi bir okulu bırakmak zorunda kalmak ve arkasında anadolunun ortasında, yalnızlığı uzak bir evde yaşamak. Evden çıkamadığım zamanları hatırlıyorum. Günlerin aylara döndüğü ve beni bir şekilde rahatsız eden zamanlara çok da kızmıyorum aslında. O zamanlarda lanet ediyordum ama şu an olması gerekiyormuş diye bakıyorum.
İnsan hayatı hep aynı döngülerde. Kötü zamanlar geçince biraz rahatlama oluyor. Okulu bırakma kararı cidden zordu. Elimden bir şey gelmiyor. Şu an ise çok şey yapabildiğimi görüyorum. Her şeyin bir amacı olduğunu o zamanlar anlamasam bile şu anda daha net görüyorum. Saçmaladığım zamanlar hala gözümün önünde, belki hala saçmalıyorum ama eskisi kadar değil.
Yenilikler ve başlangıçlar hayatımı yeniden şekillendirdi diyebilirim. Aklımda olanları artık yazıya geçirebilecek gücüm var. İlerde ne yapmam gerektiğini daha net anladım ve nerden bakmam gerektiğini daha net gördüm. Zaman olarak evet baya geç kaldım denebilir ama durumların özüne bakınca, aslında o kadar zamanın boşa geçmediği ortada. Bir şeyler sürekli değişiyor, asmalarda büyüyen üzümler gibi ve hepsinin şarap olması gibi. Şarap birçokları için rahatsız edici ama benim için değil. O saflığı daha net tanımlıyor gözümde.
Sıkıntılı zamanlar, umutsuzluk...Stargate sevdası da o zamanlara dayanır aslında. Elimde sadece o vardı. Tutunduğum tek daldı. Defalarca izledim. İlaçlarımı alıp, stargate'den sonra uyuduğum ya da uyumak zorunda kaldığım zamanları çok net hatırlıyorum. O kadar korkak ve o kadar başarısız hissediyordum ki, elimden tutan yoktu. Kendi elimden kendim tuttum. Şu anki insana dönüştüysem, bu tamamen kendi çabamla oldu.
Ayağa kalkmam gereken zamanı gördüm ve küçük adımlar attım. İlk başta anlamsızdı. Bir sürü insan bir şey yapamayacağımı bile söyledi ama öyle olmadı. Beklenenin, hatta kendi beklentilerimin de çok uzağına götürebildim olayı. Bunun keyifli bir yolculuk olduğunu daha net görüyorum şimdi. Olumlu ya da olumsuz yaklaşımlar ile şekilleniyor. Bir zaman var olanlar, başka zaman olmayacak. Aynı döngü ama kafamızda olan mevzular ile çetrefilli bir hale geliyor. Yoksa olan şeyler inanılmaz farklı şeyler değil.
Eskiden kafam çok daha fazla karışırdı. Şimdi de kafam karışıyor ama eskisi kadar sık değil. Bir amacım var ve bu amaç için nasıl çalışmam gerektiğini biliyorum. Eksiklerim var, zamanla kapatmaya çalışıyorum. Evren ben nefes almasam duracak değil ama benim de bir yaşamım var değil mi? Nefes almam gerekiyor.
Death metal / doom/ sludge/ djent hayatımda en fazla değer verdiğim türler içinde olsa da, bugünlerde Camel ve Pink Floyd dinlerken buluyorum kendimi. O akışa kendimi kaptırmak istiyorum bugünlerde. Elimde hiç bir zaman çok fazla şey olmadı. Elimdekilerin kaçıp gitmesine izin verdim çoğu zaman ama artık değil. Kararlı olduğum için kendimi daha güçlü hissediyorum. Nefes almanın bile nasıl keyifli bir şey olduğunu daha net görüyorum. Bunların bir amacı var ve ben o amaca yavaş yavaş yaklaşıyorum. Birilerinin beni anlamasını beklemek lüks belki ama anlamasını gerçekten istiyor insan.
Bazen nefes almaya çalışmak bunun gibi durumlarda zor bile olsa, imkanları zorlamak ve yeniden başlamak gerekiyor. Bu hayatta daha önce tatmadığım zorluğu gördüm. Dibe batmadan özgürleşemezsin lafı gerçekten doğruymuş. Ben daha önce tüy takıp tavuk olduğumu düşünüyormuşum. Chuck palahniuk dehası alıntı yapmak için gerçekten ideal. Yaşamın bunun gibi adamların yazdıkları ile zenginleşmesi cidden harika.
Aldığım bir yol var ve bir şekilde ilerliyorum. İlerlerken önceden yaptıklarımı ve önceden düşündüklerimi değerlendirmek için daha fazla zaman oluyor elimde. Elimizde en fazla olan şey zaman değil midir? Aynen öyle ama o zamanın nasıl şekillendiği daha da önemli açıkcası. Bakış açılarımızı zenginleştiren mevzulara yakından göz atmak daha da keyifli.
Artık gelecekten korkmuyorum. Kendimi ve yapabildiklerimi bu süreçte daha iyi anladım. Aklımdaki mesleği daha net gördüm. Bu meslek için bile çalışmak cidden huzur verici. Yazı yazmak ve o huzuru onda görmek cidden keyifli. Bu blogu açma sebebim, yazım dilimi kuvvetlendirmekti ama eski yazdıklarıma baktığım zaman duygudan yoksun ve kişisel gelişimin dibine vurmuş mevzular. Aslında ben bu yolculukta geriye baktığımda, düşüncelerimin nereden nereye taşındığını daha net görüyorum. Olması gereken belki de budur, bunu tam olarak anlamasam da, burada maceranın devam etmesi bile cidden keyifli. Yazdıkça yazmak ve daha fazlasını yazmak için elimden geldiğince çalışıyorum. Bu benim terapi dediğim şeyin tam karşılığı. Şu anda sabah olmak üzere ve kuşlar ötmeye başladı. Ben daha uyumadım.
Uyuyasım da pek yok aslında. Yazdıkça daha fazla yazmak ister ya insan, aynen onu hissediyorum. Belki boşluğa, belki de gelecekteki kendime yazdığım şeyler. Tam olarak bunları kestiremesem de, bu imkanın olması bana huzur veriyor bir şekilde. Kişisel yolculuğumdaki dönemeçleri ve kafamdaki taşları daha net hatırlatıyor. Mücadele etmenin güzelliğini daha net gösteriyor. Bu güzellik belki de kafamın içinde olanların tam olarak yansıması. İçimden geçenleri ifade etmek, her zaman zor gelmiştir. Belirli kalıplar ile düşüncelerimi aktarmak daha doğal gelse de, bugün bu şekilde yazmak beni rahatlattı fazlasıyla.
Tasarruf için kaçak sigara içmeye başlayalı neredeyse 3 gün oldu ve durumdan memnunum. Elimde beni idare edecek kadar para kalıyor. Bu da kafamı bir şekilde rahatlatıyorsa, demek ki yaptığım şey çok da yanlış sayılmaz. Uzun United'ları seçiyorum. İnanılmaz bir sigara değil belki ama tasarruf için cidden ideal. Yolculuk beni buralara getirdi. Gerçek bir yolculuk yaşamadım şimdiye kadar. Tüm maceralarım kafamda gerçekleşti. Bunu daha farklı yaşamak istiyorum artık. Mücadeleyi farklı bir yere taşımak beni daha huzurlu kılacak. Yeni yerler görmek istiyorum. Yeni insanlar ile tanışmak istiyorum. Bu yenilik arzusu eski rutinlerimden uzaklaşacağım anlamına gelmiyor. Bilakis onları daha da güçlü kılacak detaylar arasında. Maceralar ve yollarda geçen zaman beni daha huzurlu kılacak. Korkular ile yüzleşmenin zamanı çok daha yakın. Belirli kalıpların dışına çıkmak ise huzur veriyor.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder