17 Ocak 2012 Salı

sevgi ve huzur

bilge bir adam, dağda oturmuş ibadetle meşgulmüş. karşıdan gelen genç bir kız görmüş. kız bir sepetin içinde elmalar taşıyormuş. bilge adam sormuş "bu elmaları nereye götürüyorsun?". kız cevap vermiş " sevdiğime götürüyorum". adam "kaç tane elma götürüyorsun" diye sormuş. kız cevap vermiş " sevgilime götürdüğüm elmalara sayamam ki çünkü ona aşığım." bilge adam kendi yaptığı işe bakmış ve elinde duran tesbihi kırmış. sevginin sayılarla, sembollerle ifade edilemeyeceğini anlamış çünkü sevgi çok daha derin bir kavrammış. bazen sevgi ya da mutluluk, bazen huzur ya da rahatlık insanın ön sıralarda arzuladığı kavramlar içindedir. bu kavramları kendi içinde farklılaştırır. kendine göre şekillendirir. elindekini göremez belki.




sevgi diyorsak ve bunun arayışına giriyorsak, hayatımızın boşa geçtiği anlamına gelmez. bir sürü şey yapılabilir sevgi için. en önemli olanı da "beklemek" sanırım. elindeki imkanlar dahilinde bazı kavramları şekillendirir ve bir yere gelmesine çalışır. her şey de olduğu gibi "çaba" her zaman ön plana çıkmaktadır. eğer bir kavram için çaba göstermiyorsak, onu gerçekten istemiyor ya da beklemiyor gibi görülürüz. her şeyin hayatın içinde yansımaları vardır. gökkuşağının renklerine benzerler. her nefeste yeni bir hayatın oluşması için farklı renklere ihtiyacımız vardır. sevgi ya da çaba farklı gibi gözükse de içinde aynı renkleri barındırır. biri olmadan diğerinin varolması da biraz zordur.

hayatımızdaki anlamlı olan şeylere baktığımız zaman, bizi mutlu eden şeyler görürüz. muğlak olan taraflar çok fazla uğraşmamızı beklese de aslında netlik bize daha keskin bir bakış açısı sunar. nasıl algıladığımız burada gerçekten önemlidir. nasıl baktığımızda farklı bir durum karşısında, bakış açımızın şekillenişini tanımlar. huzur sevgiden sonra aradığımız yegane sığınaktır. huzur hayatımızın içine yayıldıysa ve parça parça her yeri sarmaya başlamışsa, gittiğimiz yolun bizim için en iyisi olduğunu gösterir. hepsinin birleştiği tek bir yer var o da ruhumuz. bunu netleştirebilirsek, ihtiyaçlarımızın da nasıl şekillendiğini daha net görebiliriz. bazen görmek istediğimiz yerde, bazen görmek istediğimizden çok uzakta mücadele devam etmektedir. her şeyin sonlu olacağını düşünmek yerine biraz daha çabalamak bizi farklı bir bakış açısı ile donatacaktır. elimizdekini dışarıya yansıtabilirsek, huzur ve sevgiyi kendi hayatımız içine taşıyabiliriz. ne kadar rastgele görünse de her şey bizim çabalarımız ile şekillenmektedir. mücadele edersek kaybetmenin ya da kazanmanın bir farkının olmadığını anlarız, bu da bize yaşam sevincini armağan etmektedir. her yerde aynı zaman diliminde yaşayan insanları gördükçe mücadelemizin anlamsız olmadığını da farkederiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder