7 Aralık 2011 Çarşamba

anlaşılmazlık ve yalnızlık

hayatımızda belli dengeler vardır ve bu dengeler belli düzenler ile bir araya gelmektedirler. bir şeyleri düzenleme hissiyatımızda bu dengeler üzerinden harekete geçemktedir. kendimizi iyi hissettiğimizde yaptığımız planlar da bu dengeler içindedir. bazı dengeler dinlediğimiz müzik ile de ortaya çıkmaktadır. hayatımıza sountrack olan belli albümler vardır. o anlar geldiğinde sürekli onlar çalmaktadır. bu durum da bize bir şekilde huzur vermektedir. kapalı günlerde katatonia ya da agalloch dinlemek gibi. hepsi aynı düzlemdedir aslında. bize huzur veren değerler arasında kendini göstermektedir. bu değerlerin toplamı bizi biz yapan şeylerdir. değerlendirdiğimiz zaman yalnız kalmamak ya da yalnız hissetmemek için geliştirdiğimiz davranışlar arasındadır.

yalnızlık belki de kaçınılmaz olanı erteleme güdümüzden kaynaklanan şekilde bizi kendine çekmektedir. bazı değperler ve bazı kavramlar bunu tanımlar açık olarak. yalnız kalmak isteriz ya da mesafe isteriz insanlar ile aramızda. olmasını talep ettiğimiz şey budur. yakınlaştığımız ya da ara ara uzaklaştığımız davranışlar bütünü de budur aslında. hayata dair açık değerlendirmeler yaparız. kafamızda şekillendirdiğimiz dünya yalnızlık ile daha fazla sarmalanmıştır. bizi kendine daha fazla çekmektedir. yapabildiklerimizin ya da yapacaklarımızın sınırı da bunlar ile belirlenmektedir. elimizdekine ulaşmanın çabası da belki bunun içinde yatmaktadır.





hayatın her alanında çaba vardır. yalnız kalmak için de bazen çaba göstermemiz gerekir. davranışlarımızı tanımlayan şey de budur belki. bilemediğimiz şeylerin üstünü çizeriz ama konu yalnızlık olunca bunda hemfikir olacağımız çok şey vardır. düşündüğümüz zaman ortaya çıkan bir sürü kavram gibi bize bir nebze huzur vermektedir. elimizdekinin kıymetini anlamak için belki de yalnız kalmamız gerekmektedir. anlamayabiliriz ama biz anlasakta anlamasakta, dünya bir şekilde dönmeye devam ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder