gördüğümüz rüyalar bazı zamanlarda günümüzü etkiler. sürekli düşündüğümüz şeyler, gerçeklik halini alarak rüyalarda devam ederler. bazen korkarız, bazen mutlu oluruz, bazen ağlarız. yaşam gibi bir döngü içindedir ama gerçeklik kavramı hayata göre daha azdır. beklentilerimiz ya da istediklerimiz bizi buraya taşımaktadır.beklenti içinde olmadan önce ne yapmamız gerekir? fazlasıyla motive olup, çok çalışmak. ancak çalıştıkça bazı şeyleri doğru yapabiliriz. pratik mükemmelleştirir. çalışma kavramı, yapı olarak can sıkıcı bir durumu ifade eder. elimizden geldiğini yaparız ama bazen bir yere varmaya bilir. böyle zamanlarda herşeyi bir kenara mı bırakmalıyız? yoksa gerçekten daha fazla odaklanıp daha fazla mı çalışmalıyız? her zaman sağdaki seçenek olduğu gibi, bu durumda da arkadan işaretler doğru olduğunu gösteriyor. soğuk havalarda insanlar eve kapanırlar ve yapacak daha iyi alternatifleri olmadığı için bazen koyverirler ya da çalışmak istemezler. çalışmaların rutini oluşturması en temel basamaktır sanırım. rutinleri düzenledikçe, işlerimizin daha fazla düzgün ilerlediğini görürürz. herşeyin içinde spiraller ve belli sistemler olduğu gibi, çalışma kavramının içinde de aynı düzen bulunmaktadır. daha fazla zaman ahrcamak ve daha fazla odaklanmak ile bazı şeyleri sonuca ulaştırabiliriz. düşünsel olarakta keskin bir motivasyona ihtiyaç vardır. bu motivasyonu sağladıktan sonra elimizdeki imkanları daha net görebiliriz. başlangıçlarda hep düzen vardır ve olmak zorundadır. bu düzen oturduktan sonra sadece gün içinde yapmamız gereeknlere bakarak bile olayları netleştirebiliriz.
değişim herşeyde olduğu gibi rahatlatıcıdır. ilk başlarda zor gelecektir ama zamanla insan adapte oluyor. öyle garip bir ruh halindeki insan, saçma sapan mevzular bile olsa onların hepsine adapte olabiliyor. dünyadaki farklı yerleşim yerlerinde insanların farklı yemeklere ve farklı içeceklere adapte olup, damak tadlarını geliştirdikleri gibi, insan alışacaktır. çalışma da rutin olarak böyledir. bir yerden bir yere taşır ama en başta yapmamız gereken şeyi sona saklamamamız lazım. bu sistemi en baştan kurabilirsek, devamı çok rahat bir şekilde gelecektir.
motivasyon bu hayatın içinde olmazsa olmazlardandır. bir işe başlayacaksak ve pozitif düşünebiliyorsak, o işin sonunu getirmek cidden çok kolaydır. bu motivasyonları sağlayamıyorsak, o zaman ilerlediğimiz yollarda bize sıkıntı vermeye başlar. mantıklı olan şey en baştan sağlam motivasyonları ayağa kaldırmaktır. filmler, müzikler, diziler, kitaplar bize bu motivasyonu sağlayabilir. düzeni yakalamak bu yollardan geçiyorsa eğer, çabalamak lazım bir yere ulaşmak için. aklımızda ne olursa olsun, sağlam bir irade ile bazı şeyleri sonlandırabiliriz.
iradenin girdiği yerlerde, çalışma da çok fazla motivasyona ihtiyaç olmadan devam etmektedir. baştan başlayıp denemek lazım ve bir sonuca ulaştırmak lazım bazı mevzuları. düşündükçe daha derine batmadan, temel bazı düşünceleri ele alarak sistemlerimizi canlandırabiliriz. düşündüklerimizin gerçek olabilmesi için daha fazla kafa yormalı ve adapte olmalıyız. adaptasyonu mutlu bir şekilde yapabilirsek, sistemlerin daha düzgün ilerlediği bir dünyanın kapılarını aralayabiliriz.
bu durumda aslında duygusuz olmak diye bir şey yoktur. dışardan öyle gözükse de bizler makine değiliz. matematiksel sistemler içinde olmak insan doğasına her zaman mutluluk vermez. sistemli olmak demek duygulardan arınmış olmak demek değildir. bazı seçenekleri adam gibi seçmek ve sonlandırmak da olabilir aslında bu soruların yanıtı. cevap aradıkça ve üzerine düşündükçe sıyrıldığımız duygular vardır. umuda sarılarak hayal kırıklıklarının bir nebze önüne geçmiş oluruz. doğru düşünerek bunları canlandırabilir ve daha düzgün olmasını sağlayabiliriz. her ne sebeple olursa olsun, extreme durumlar olmadığı sürece motivasyonumuzu düşürmek bize iyi gelmeyecektir. motivasyonları koruyacağımız bir yer varsa, bu da düşünceler içinde devam boşlukların dolmasıdır. bunları adam gibi doldurabilirsek sistemli hale gelebilir ve başarılı olabiliriz. zafer hazırlık gerektirir.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder