mücadele her zaman devam etmektedir. elimizdekilerin kullanımı geciktikçe, başarı oranımız da düşer. bir yerden bir yere varmaya çalışırız. her zaman olduğu gibi yolda takıldığımız belirli işaretler vardır. bu işaretler varoldukça yolda nasıl ilerlediğimizi, algılayabiliriz. bu işaretlerin olmadığı bir dünyada yürüdüğümüz yolu tanımlamak, gerçeklikten çok uzak bir yere düşmektedir. beynimizde yorumlanan elektriksel sinyaller, gerçekliğğ oluştururken, yapmamız gereken belirli görevler de asılı kalmaktadır. mücadelenin gerçek anlamı budur. olması gereken budur. bunları net olarak bilemesek de düşündükçe daha derine doğru ilerlemekteyiz. belirli semboller, nesneler ile aramızda bağ kurmaya başlarız.
nesnelerin anlamları çok özel ya da gizli olmasa da, belirli kalıplar içinde bunların olabilirliğini ya da anlaşılabilirliğini tartmak, farklı anlamları yakalamak adına güzel bir çabadır. mücadele etmeye başladığımız anda ve gerçekliği tanımlamaya başladığımız anda, her şey bir anda değişmektedir. insanların din içinde de algıladığı şeyler bunlardır. bir yerde gerçeklik durmakta bir yerde daha imgesel yaklaşımlar ile bazı şeyleri tanımlamaktadır. ne olduğunun çok önemi yoktur ama bazı şeyler de sadece orada durmaktadır. duran şeyleri isimlendirmemiz biraz zor olsa da, zaman geçktikçe kendi için belirli anlamları bulabilir. nasıl baktığımız ve nasıl kavradığüımız çok önemlidir. dünyayı yeniden tanımlamak ise böyle birşeydir. bir yerden bir yere taşımaktadır. semboller ve anlamları üzerine çok fazla kafa yorabiliriz ama elimizdeki gerçekliği farkediyor muyuz? bunlar askıda kalan şeyler oluyor genelde. nasıl düşündüğümüz, nasıl algıladığımız burada o ayrımların hepsini ortaya çıkarmaktadır. belirli bir düzen ve belirli kalıplar ile gerçekliğe ulaşmak burada saklıdır.
dünyada yaşayabilmek için belirli motivasyonlara ihtiyacımız vardır. bunları sürekli olarak canllı tutabilirsek, bir yerden bir yere varmaktadır mevzular. düşünsel gerçeklikler de canımızı sıkabilir bu gerçeklikte. gerçek olmayan ama beynimizin gönderdiği sinyalleri gerçek gibi yorumlayan belirli durumlar ortaya çımaktadır. buna en güzel örnek rüyadır. rüyalarımızda alternatif dünyaların kapılarını açarız. belki de paralel evrenlere açılan kapılar bunlardır. o evrenlerde olan şeyleri görmekteyiz. belirsizlik burada kendini gösterebilemektedir. bu devam ettikçe de huzuru yakalamamaız çok olası gözükmemektedir mücadele her an içinde devam etmektedir ve mantıklı kalıplar ile de devam edecektir. olması gerekn bir dünyayı tanımlamak için yapmamız gerekenler bellidir. nasıl olduğu nasıl algılandığının da çok bir önemi yoktur. bir yerden bir yere yolculuk yapmak gibidir. sadece düşünsel anlamlada belirli kalıplar ile şekillendirmketedir bazı kavramları.
sonuca varmak diye bir şey yoktur. genel olarak "an" içinde değerlendirirsek, süreçler vardır. bazıları bu süreçlerin içinde yaşar, bazıları ise tamamen dışındadır. somut kanıtlardan daha uzakta devam eden düşlerdir. gerçekliğe açılan kapılardır ama her zaman doğru olduğu anlamına gelmez bunlar. zihnimizde şekillenen düşüncelerin her zaman mantıklı bir tarafı yoktur. olması gerekenler vardır sadee. karşımıza çıkan gerçeklikler vardır. bunları ancak o şekilde tanımlayıp, kendi hayal dünyamız içinde gerçekmiş gibi algılarız. olayların belirli kalıplar içinde devam etmesi ve düşünsel özgürlüğü yakalamamız ümidiyle. hayat devam ediyor ve her saniye bir öncekinden daha önemli. süreçleri ancak bu şekilde anlayabiliriz.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder