düzenin ilk basamağı

düşünceler düşünceleri çağırır. iyilik ya da kötülük algısı düşüncelerimizde başlar ve gerçek hayatta kendine yansımalar bulur. bir adım geriye çekilip değerlendirdiğimizde işlerin aslında düşünce ile başladığını kavrarız. düşünceden kastım hissetmek ve onu içeride yaşamak aslında. gerçekliğin önizlemesi diyelim buna. elimizdeki veriler ile daha farklı bir alanı kapsayabilir ve bize huzur verebilir. nasıl değerlendirdiğimiz çok önemli aslında burada. dünyayı nasıl algılıyoruz? nasıl bakıyoruz? bunlar önemli başlangıçlar. eğer düşüncelerin düşünceleri izlediğini ve daha sonra gerçekliğe ulaştığını ön kabul olarak algılıyor ve yolumuza bu eksende devam ediyorsak, pozitif ve negatif ayrımı da bu düzlemde başlayacaktır.

hazırlıklı olmaktan bahsediyorum. düşüncelerimizde keskin geçişler yapabilmek için bir ön hazırlık var ise. bunu tanımlayacak belli değerlerde olmalı. günlük tutmak ya da bir ajanda içinde planlar yapmak bizi yaşanılabilir bir hayatın ortasına sürükleyebilir. planlı olmaktan bahsediyorum. düşünceler özgürdük. saniyelik sıçramalar yaparlar. en başında düşüncelerimizi biraz disipline edebilirsek, gerçekliğe de bu yolla ulaşabiliriz. bunu yapabilmemiz için elimizde gerekli parametreler vardır. bu parametreleri kullanabilmek için sistemli olmamız gerekmektedir. ilk filizlenen düşünce ile başlayıp sonrasında bu düşünce üzerine planlar yaparak, notlar tutarak, post-it kullanarak bir yere varabiliriz. geldiğimiz yer ise cidden şaşırtıcı olabilir. kafamızda kurduğum olgular ile birebir örtüşüyor olabilir. bunun için hazırlıklı olmalı ve belli bir sistematiğin içinde devam etmeliyiz. düşüncelerimizi şekillendirirken dikkat etmemiz gereken major olgulardan birisi de ilk düşüncedir.

yazmak motivasyonu artıran bir olgudur. düşüncelerimizi kağıda geçirirsek, daha kalıcı olması için önlem almış gibi oluruz. elimizdeki materyalleri bu düzene göre sıralayabilirsek, sonrasında gerçekleşmesi için engelleri de ortadan kaldırmış oluruz. tam bir motivasyondan bahsediyorum aslında. netleşmiş düşünceler ile hayata tutunabilirsek, sistematik olmak bizi bir adım öne geçirecektir. hazırlıklı olmalı ve planlar dahilinde hayatımızı yaşamalıyız. bizi daha düzenli ve karmaşık olmayan bir algoritma ile karşılamaya hazır olmalıdır. isteklerimizi kafamızda netleştirir ve mücadeleye burada başlarsak, sonunda zafer bizden olmasa bile bi kaç adım uzağımızda olacaktır.

sistematik olmanın getirdiği kolaylığı yaşayabiliriz. bizim üstümüze düşen şey ise çalışmak, daha fazla çalışmak. algımızı buraya kaydırabilirsek, içimizdeki huzuru daha kolay yakalayabiliriz. bu da bizi sistematiğin en güzel örneklerinden biri olarak karşılayacaktır. ilk düşünceden bahsettik ve sistematik olmaktan. eğer bunları belirli bir düzen dahilinde yaparsak zafere kolay ulaşabiliriz. daha düzenli ders çalışmak, düzenli kitap okumak, müzik dinlemek ve film izlemek bunlar arasında basamağın ilk taşlarını oluşturmaktadır. mücade her alanda devam ederken, durup, bir adım geriye çekilip, olan olayları kavramak bizim için en mantıklı yollardan bir tanesidir. kendi ruhumuza bu yollarla seslenmeli ve bağ kurmalıyız. düşünceler bu sistemleri açan yolların en başında yer alabilmektedir. daha fazla düzenli ve algılarımız açık olarak devam edersek, sonuca daha kolay ulaişırız.