Yazmanın verdiği huzur ile bir nefes daha alabildim. Arka arkaya yazmanın aslında pek bir manası yoktu ama ben kendimi durduramadım açıkcası. Sigaradan kurtulduğumdan beri daha fazla oyalanacak şeyler bulmak benim için ihtiyaç olmuştu. Önmeli belli sıralar vardı ve düşüncleer vardı. Eski zamandan daha sağlıklı düşünebiliyordum bir benze daha. Bu açıdan elimden geleni yapmıştım ve mücadelemin anlamlı oluşunda bir şeyler aramıyor da değildim. Bunların hepsi anlamlıydı ve ben mücadele etmeyi biliyordum. Bu mücadeleler bir yerde anlam bulmaya başlamıştı. Kafamdaki karamsarlık yerini zaman zaman berrak düşüncelere bırakıyor ve ne yapmam gerektiğini dair filizlenen şeyleri daha yakından görebiliyordum. Daha fazla yazmalıydım ama bunun kapsamı nasıl olmalıydı. Nereden nereye doğru sürüklenmeliydi ve neleri şekillendirmeliydi? Bunların hepsi muğlak kalan detaylar arasında kalıyordu. Daha fazla idrak için daha fazla mücadele gerekiyordu. Daha fazla tanım içinse daha fazla bilgi. Hepsi bir süreçten geçiyor ve bu süreçler bize bizliği, kimliği öğretiyordu. Bu kimlik ya da kimliksizlik aslında olması gereken şeye doğru evriliyor ve bu evriliş sırasında, kafamızdaki düşünceler bambaşka yerlere sürükleniyordu.
Yazmak burada kilit bir yerde. Yazılan şeylerin insanların hayatlarını bile değiştirdiğini biliyorum. Bu değişimler bir sürü detay ile farklılaştı ve bambaşka bir yere doğru evrildi. Olması gereken şeyler üst üste geldi ve kendimizi kaybettirdi. Bu kaybedişler bizi daha anlamlı kılmadı. Daha anlamsız bir yere de sürüklemedi. Sadece orada bıraktı. Orada kalmak belki de en üzücü şeylerden birisidir. Okunacak da pek fazla şey yazdığımı söyleyemem. Bir çöplük olmadan önce daha sağlıklı ve stabil şeyler kendi içinde gelişiyordu. Durdurak vermeden bir mücadeleyi tanımlıyordu aslında. Bir yerde anlamı vardı, bir yerde anlamı yok. Kafamızı karıştıran düşüncelerin kendisi değildi. Kafamızı karıştıran düşüncelerin olması gerektiği yere doğru evrilmesiydi. O zaman işte daha net görebilir ve daha net anlayabilirdik. Karşımızdakinin yaklaşımları işte o zaman daha değerli ya da anlamlı, ya da anlamsız olurdu. Bu değişimler hep en başından beri vardı aslında tamamen de yoktu. Olması gerektiği kadar varoluyor ve ona göre şekilleniyordu. Bu düşünceler içinde hayatımıza devam ettik. Bu düşünceler içinde eskiden olan bir sigara daha fazladan içerdik. Şimdi ise bir yudum kahve daha fazla içiyoruz. Beklentilerimiz, beklentisizlikle karşılaşamayacak kadar uzaklaşmış ve kararmış. Harmanlanan bu düşünceler içinde sadece sessiz kalmak ya da sessiz kalmaya çalışmak biraz zor sanırım. Daha da zoru olabilirdi ama daha zoru olmadan bu bir şekilde engelleniyor demektir.
Drudkh dinlemek inanılmaz bir keyif. Microcosmos albümü gerçekten çok başarılı. Bu başarı kendi dinamiğinde olan şeylerle doğru orantılı. Aynı döngülere girmek istemesemde bu albüm sludge ve post-metal'in birebir hissedildiği bir albüm olmuş. Bu açıdan cidden önemli bir çalışma. Black metal ögeleri ise işşin içine tamamen işlemiş durumda. Ne olursa olsun, onları uzaklaştırmak imkansız ki bu bence harika. Çok enteresan bir çalışma çıkmış ortaya. Zaman içinde dinlendikçe daha katmanlı bir tarafı gözüküyor ve ona göre daha anlamlı bir hale geliyor. Bu düşünceler ile kendimize sahip çıkmamız gerekiyor. Anlamlı olanı daha net görebilelim diye. Anlamsız olandan uzaklaşmak bunun için önemli. Drudkh'ın yaptığı çalışmalarda eski hallerinden ziyade son hallerini daha çok seviyorum. Keşke şu pure black metal etkileişimini azaltsalar, o zaman benim uzun süreler dinleyebileceğim bir grup haline gelecek. Microcosmos ve Handful Of Stars albümleri cidden iki ayrı dehanın ürünü gibi. Arka arkaya gelen bu albümler, insanı deli eden bir soundun habercisi. Post-metal ve black metal bu kadar iç içe olmamıştı. Bu iki albüm sayesinde çok farklı atmosferleri insanlara tattırmış oldu. Bu şekilde devam etseler bence inanılmaz olurdu ama köklerine her seferinde dönmeyi tercih ediyorlar. Yürüdükleri yolda devam etseler, özellikle post-metalli black metal kavramı cuk diye oturacak ve kimsenin yapmadığı işlere imza atmış olacaklar. Yıllar boyu ders olarak okutulacak şeyler çıkacak adamlardan. Bir şekilde köklerine dönüyorlar ama yapacak pek de bir şey yok. 2012 albümleri bu iki albümden daha farklı olmuş, hemen eski soundun yansımasını görmek mümkün. Bence yürüdükleri yollar başarılı ama bu yollarda yürümekten bir şekilde korkuyorlarmış gibi hissediyorum. Herhangi bir durumda ee biz black metal yapıyoruz dercesine hemen köklere dönüş çok saçma duruyor. Adamlar süper müzisyenler hakkını vermek lazım ama bu karmaşa tam olarak nedir anlamak mümkün değil.
Dediğim gibi yazılacak çok fazla şey var ama yeterli motivasyon olmayabiliyor. Bu motivasyon olduğunda bir şeyler ortaya koymayı seviyorum. Bunu net olarak görüp, paylaşmakta hoşuma gidiyor açıkcası. Bu açıdan bir sorun görmüyorum ama süreklilik anlamında bir sorun var gibi.Bunu nasıl aşabiliriz bilemiyorum tabi ki. Düşüceler sıklaştıkça yerlerini bazen anlamsız şeyler kaplıyor. Yapacak bazen çok fazla şey kalmıyor. Bu kalıntılar içinde bir şeyler söylemek ve bir şeyler yapmak o kadar zor ki. Eve çıkma planlarım hala devam etmekte. Daha bir çok eksik olmasına rağmen, yapılacak çok fazla şey var. Bunu net olarak görüp ona göre hareket edebilmeliyim. Bunun nasıl olacağını anlamalı ve düşüncelerimi sistematize edebilmeliyim. Bunun dışında elimizde eşit imkanlar var ve bu eşit imkanların eşit yansımalarını görüyoruz. Bunların hepsi çok önemli. Önemli olan bu detayların kazandırdığı bir sürü değerli şey var. Bu değerli şeylerin başında sabır geliyor. Sabrettiğiniz zaman karşınıza çıkan şeylerin de bir anlamı oluyor ve insanlar size gerçekten destek olabiliyorlar. Bunların hepsini bilmek lazım. macera yalnız yaşandığı için geride kalan şeylerin hiç bir anlamı yokmuş gibi. Bazen her şey anlamsızmış gibi gelse de sabretme sürecinden geçtikten sonra bir şeyler gerçekten anlamlı. Bu anlamı en derininde ve içinde görmek mümkün. O yüzden çok fazla kafa karışıklığına sebep vermeden, nasıl anlamamız gerektiğini biliyoruz ve o şekilde yolumuza devam edebiliyoruz. Bu düşünsellik inanılmaz önemli. Önemli olan bu detayların birleştiği yerde, karşımızdakinin de anlamı var. Bu anlamlar aslında çok da uzak kavramlar olmamasına rağmen, düşünsel kirlilikte kendilerine yer bulabiliyorlar. Bu yer buluş aslında uzaklaşma da denebilir. Bu açıdan önemli. Karşımızdakinin nasıl yaklaştığını ve yaklaşımının nasıl olduğunu biliyoruz. Bunu görmek cidden önemli aslında. Bu düşünceler eşliğinde kafamız berraklaşmalı ve doğru sonucu net olarak görebilmeliyiz.Bunu görebildiğimiz zaman bazı şeyler olmuş demektir.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder