20 Temmuz 2012 Cuma

Seçeneksizlik

Odaklanmak lazım ve kararlı olmak lazım. Bir gün daha geçti. Kararlı olmaya çalışmaktan başka bir çare yok elimde. Bugün olumlu gelişmeler var. Yarına sanırım kitap kargosu gelecek. O geldiği zaman kafam baya rahat olacak. Bugün yeni harddisc aldım kendime. O baya işlerimi rahatlatacak. Programlara kasma zamanı geldi. Katı modellemede ilerlemek istiyorum. Yeterli çabayı gösterebilirsem elimden gelen daha güzel şeyler olacak. Başka yapacak da şey yok açıkcası. Oyunun kuralı bu bir anlamda. Yolda geldikten sonra hayata dair düşlerim değişebilir. Bu düşler her zaman yoktu ama olmaması içinde bir neden yok açıkcası. Kafamda kurduğum dünyayı daha rasyonel hale getirmeli ve ona göre mücadele edebilmeliyim. Şimdiki zamanda yeni kararlar aldım ve yoluma devam edicem. Bunun olmasını istemek de sanırım hak değil belki ama sadece istekler listesinde yer alabilir.

İnsanın hayatında iyi ya da kötü bir sürü şey oluyor. Maceranın genel adı bu olsa gerek. Bunun dışında olan şeylerin çok da büyük bir mantığı yok. Olması gerekenler oluyor hayatın içinde. Binlerce varyasyon ile birbiri içine girmiş detaylar, oradan buraya savrularak devam ediyor. Bunun amacının ne olduğunu kavrayamasakta bazıları hayatı öğrenmekte diyebilir. Denilen bir çok şey var ama anlamlı kalıplara oturan o kadar az şey var ki, elden pek de bir şey gelmiyor. Sadece beklemek belki bir çok zaman için, ne demek istediğimi sen anlıyorsun. Bunun nasıl yansıdığını da hepimiz biliyoruz. O zaman söylenecek ya da yapılacak o kadar çok şey var ki, mücadele devam etmeli bir yerde. Doğruyu yanlışı ararken bir sürü yollara giriyoruz. Bu yolların hepsinin bir çıkışı yok. Varmış gibi duruyor ama ne yazık ki yok. Olmasını da beklemek saçma zaten. Ne ekersek onu biçiyoruz bir yerde. Karma denen bir şey varsa psikolojik olarak bu dünyada varlığını gösteriyor. Öyle ya da böyle varoluşu tanımlıyor bize. Doğrular ya da yanlışlar bir araya gelmiş halde vakit öldürmekte böyle bir şey aslında. Olması gerekeni tanımlamak için elimizden geleni yapmalıyız. Bu varoluşun kilit yerlerinden bir tanesi. Elindekini yaparsan, daha sonra yapılacaklar için bir başlangıç oluşturabilirsin ve bu başlangıçlar sana yeni yollar tanımlayabilir. Bunun olması en fazla rahatlık veren şeyler arasındadır sanırım.

Çok fazla düşüncenin şimdiye kadar kimseye bir faydası olmadı. Olması da beklenemezdi zaten. Az düşünce ve yapılacak şeyler bize bir çıkış kapısı sunabilir. Aralık oluşturmak içinse bir alanda mücadele vermek gerekiyor. Onu tanımlayana kadar macera devam etmeli. Başka alternatifler bulana kadar olanak sağlanan şeylerin de mantığı olmalı ve ona göre bir çözüm yolunu içinde barındırmalı. Bu çözüm yolları bize uzak gelse bile ilk başta, daha sonrasında aşina olduğumuz şeyler arasında yer alacak. Daha fazla detay demek en başında daha fazla karmaşa demek. Daha az detay ile işe başlayıp sonrasında karmaşık hale getirebiliriz. Bunu sağlamak ise verimliliği artıracak şeyler bulmamızı sağlayacak ve detaylandırdığımız bölgelerin içindeki anlamları kuvvetlendirecek. Kafamızda oluşan anlık algılardan bir anlığına uzaklaşmalı ve düzlemleri kafamıza göre belirlemeliyiz. Sonrasında düşeceğimiz sıkıntının azalması için yapmamız gerekenler de bu ölçekte kendini gösteriyor. Anlamlı olanlar bunlar ve anlamlı olmaya devam edecekler.

Sıkıntı her düzlemde kendini gösterir ve buna somut olarak bir çare yoktur. Somut olarak çare bulamadığımız şeyler içinse düşünmenin de bir anlamı yoktur. Zamanla sönecek ve zamanla kendi içinde huzur bulacaklar. Bu da olması gerekeni daha net tanımlayacaktır. Düzen dediğimiz şey ise zamanla kendini gösteren bir kavram. Bu kavramın içinde yer almak içinse anlamlı düşünceler geliştirmek gerekiyor. Mücadeleyi adam gibi tanımlamak ve anlamlı kılmak gerekiyor. Taçlandırmak ise okumakla mümkün. Daha çok okudukça hayal gücümüz zenginleşecek ve bize göstermesi gereken detayların hepsini gösterecektir. Bu detayların ne olduğu önemli değil ama bakış açımıza göre şekillenecek şeyler olmalı ve zaman kavramını bize en güzel şekilde tanıtmalı. Bunlar önemli ve detaylandırılması gereken şeylerin başında yer alıyor. Kavramların içini doldurmak adına bir şeyler yapılacaksa. Bunlar ilk başta gözümüzün önündeki şeylerden seçilmeli.




Zaman bazen seçeneksizliktir. Seçeneksiz olmak ise üretkenlik demektir. Üretmenin en temel unsuru seçeneklerin kalmamasıdır. Çok fazla seçeneğin olduğu bir ortamda bir şeyler üretmek cidden güçtür. Anımsamazsınız, sadece başka şeylerin tadını çıkarırsınız. Sıkıntılar ve seçeneksizlik üretkenliği tetikler. Üretkenlik içinde olabilecek her şeyin ortaya çıkmasını sağlar. Bu aslında olumsuz bir süreçtir ama tutunacak dal olduğu için verimliliği ve ifadeyi artırır. Bu süreçlerden geçmeden çok güzel işlerin çıkması neredeyse imkansızdır. Bunları anlayabilenler içinse sıkıntı çok da üzerinde durulmayacak detaylar arasına girer. Bunu herkesin kaldırabileceğini söylemiyorum ki kaldıramaz zaten. Kaldırabilenler içinse, umut her zamankinden farklı parlamaktadır. Bunlar güzel süreçlerdir ve anlamlı detayları içinde barındırırlar. Bunları anlayabilmek ve olası şeyleri düşünebilmek ise erdemlerden biridir. Erdem olan şeyin arkasında yatan gerçeklik, bundan çok uzaklarda yansıyanlarda bile kendine bir yol bulur. Hayatın daha da anlamlı olabilmesi için farklı seçenekler sunar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder