İmkan ve imkansızlık döngüsünde de aynı durum söz konusu olabiliyor. Yapacak çok fazla şey olmuyor genel olarak. Elimizdekini değerlendirmekten başka. Seçenekler o kadar azalıyor ki, bu seçeneklerin arasından en doğru olanı seçmek gerçekten zor olabiliyor. I against i diyor adamlar, aynen bu durum yaşanıyor benim içimde de.Farklı olmasını isterdim ama şu an için gerçekliğim çok da farklı değil açıkcası. Kafa karışıklığım tam olarak çözülebilmiş değil. Sıkıntının içinde yüzen adam gibiyim. Balık gibi oradan oraya doğru savrulmakla yetiniyorum. En azından şimdilik. Olması gereken bu mu? Tam olarak emin olamasam da, karşımdakinin bu olduğunu biliyorum. Bunun içinde mücadele etmek önemkli ama mücadele etmeden de kabullenme ve yoluna devam etme gibi bir seçenekte var.
Hocanın akvaryumunu gördüm. Adam kosmos'u yaratmış resmen. Bir kaç alakasız balık ve sümüklü böceklerden oluşan bir habitat var içerde. İşte mevzular üzerine konuşurken Southparktaki bir bölüm geldi aklıma. Cartmanın küçük bir toplulığu vardı. Bunlar ilerlediler ve onun heykellerini yapıp tapmaya başladılar. En sonunda nükleer misilleme yaptılar filan. Medeniyetin sonu geldi gibi ironiler vardı içinde. Hocanın anlattığı akvaryum ile ilgili mevzu da bana onu çağrıştırdı.
Galaksileri ve onu yaratanı düşününce işlerin ne kadar karmaşa içinde olduğu açık. O kadar bilinmez var ki ve hala evrende yalnız olabileceğimiz gibi aptal düşünceler aramızda. Kaç tane galaksi gözleniyor. Belki binlercesi var. Bunun dışında elimizde yavaş yavaş veriler artıyor. Bunu net olarak gördükten sonra ilerleme hızımız da artacaktır. Sinema sektörü bile nereden nereye geldi. Bunun gibi bilimsel anlamda da baya ilerleme sağlanabilir diy düşünüyorum. İmkanları zorlamak ve üzerine çalışmak, kafamızın karışıklığını da ortadan kaldıracaktır.
Hayatın içindeki malzemeler düşünüldüğünde hep inişler ve çıkışlar var. Bunları net olarak her zaman görmek belki imkansız ama uğraşlarımız kafamızı başka bir algıya kaydırmak üzerine kurulu. Bunu net olarka yapabilirsek zaten kafamızın karışıklığını da bir nebze azaltmış oluruz. Netcad programlarından biri olan netpro/mine çalışmaya başlayacağım. İçimde çok fazla heyecan yok. Yurt dışında daha işlevsel programların olduğunu gördüm. Onlar üzerine kafa yormak daha mantıklı gibi gözüküyor. Adam gibi çalışmaya bir başlayayım da, ondan sonra ne olacağını göreceğim.
İçimden bazen bir çok şey yapmak geliyor. Şimdiki zamanlarda ise sadece duraksamak istiyorum ve kafamın karışıklığı içinde uyumak istiyorum. Abuk subuk rüyalar gördüm zaten. Verim alamıyorum yaptığım bazı şeylerden. Adam gibi üzerine kasmam lazım. Adam gibi üzerinde durmam lazım ki, işler dengeli bir şekilde yürüsün. Kurguda da ilerledim. Zamanla daha da oturmuş gibi gözüküyor. Bunu net olarak görebiliyorum. Elimdeki potansiyelin bir kısmını yansıtması bana huzur verecek açıkcası. Eski sümer mevzuları cidden keyifli. Daha fazlasında bir çok öge içinde olacak ama en eski olan üzerine kafa yormak insanı rahatlatıyor. Sistematik bir çalışma bir sürü şeyin önünü açsa da, elimizde olanı bazen göremeyebiliyoruz. Bu da açıkcası sıkıntı yaratıyor. Neden nasıldır? Tam olarak anlamasam da bazen öyle durumlar içinde bulabiliyor insan kendini.
Vampir mitosu ve Kurt adamlar. Enteresan yaklaşımları içinde barındırıyor aslında. Zamanla daha net düşünceler içinde üzerine düşünmek keyifli olacak. Bunun ne olduğunu tam olarak anlamak lazım. Üzerine düşünmek içinse ne kadar yol aldığımızı bilmek lazım. Okumalar burada başlıyor. Soğuma ya da ısınma da mevzunun içinde aslında. Uzakta bazen ama tam olarak içinde hissedebiliyor insan. Kafamın karışıklığı bazen otoparkta değnekçiye arabasını arattıran adamın aymazlığında. Kafa karışınca engel tanımıyor cidden. Saçmalamk da içinde tüm bunların.
Sözler de en az mitoslar kadar güzel. Bir şekilde sevdiğim mevzularda ilerlemem lazıma ama ne yapmam gerektiği belli olsa da, burada mı? Yurt dışında mı olmalı? Sorularının daha cevabını almış değilim. Daha zaman olsa da önümde. Elimdeki imkanları adam gibi şekillendirmeli ve ona göre hareket edebilmeliyim. Kafam biraz daha netleşse aslında çok da fazla sorun yok ama bir şekilde huzursuz olabiliyorum. Bu da ister istemez canımı sıkıyor. Muhabbet kuşunu alayım ben. Cidden bunaldım. Kafam rahatlasın biraz.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder